Toplumsal cinsiyet eşitliği kimler için önemli ?

Cansu

New member
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kimler İçin Önemli? – Bir Hikâyenin İçinden Konuşalım

Merhaba forumdaşlar,

Bu akşam kahvemi alıp ekrana oturdum; içimde bir şey var, paylaşmadan geçemedim. Hani bazı konular vardır, sadece haberlerde duyulduğunda değil, hayatın içinde küçük anlarda insanın kalbine dokunur ya… İşte toplumsal cinsiyet eşitliği benim için öyle bir şey. “Kimler için önemli?” sorusu sanki büyük bir toplumsal tartışma gibi görünse de, aslında küçük hikâyelerde gizli cevaplar taşıyor. O yüzden size bir hikâye anlatmak istiyorum — içinde hem stratejik düşünen bir adam, hem de empatik bir kadın var. Belki sonunda hepimiz kendimizi biraz göreceğiz.

---

Bir Sabah: Ali’nin Hesaplı Dünyası

Ali, 38 yaşında, mühendis. İşinde planlı, dakik, rakamlarla yaşayan bir adam.

Evde sabah rutinine sadık: kahvesini tam 7.10’da içer, haberleri izler, işe çıkmadan önce eşine kısa bir “kolay gelsin” der.

Eşi Elif öğretmen; sabah aynı saatte çocukları hazırlarken bir yandan kahvaltıyı kurar, çantaları düzenler. Ali genelde teşekkür etmeyi unutur — unuttuğu için değil, çünkü onun gözünde bu zaten düzenin bir parçasıdır.

O sabah ofise giderken trafikte Ali, radyoda “Toplumsal cinsiyet eşitliği haftası” haberini duyar.

Bir an dalar, sonra kendi kendine mırıldanır:

> “Eşitlik güzel de, bazen abartılıyor. Kadın da erkek de işini yapsın yeter.”

Bir cümlelik bir düşünce… Ama o günün ilerleyen saatlerinde bu düşünce, Ali’nin kafasında yankılanıp duran bir ses haline dönüşecektir.

---

Bir Akşam: Elif’in Sessiz Çığlığı

Aynı günün akşamı, Elif okuldan yorgun gelir. Gün boyunca 32 öğrencinin derdini dinlemiş, biri ailesinden şiddet görmüş, diğeri okulda dışlanmış.

Ama en çok zoruna giden şey, öğle arasında erkek meslektaşlarının “sen kadınsın, çocuklarla daha iyi ilgilenirsin zaten” demesidir.

Oysa Elif, öğrencilerle ilgilenmek kadar yönetici olmak istiyordur; ama fırsatlar hep “daha uygun erkek adaylara” verilmektedir.

O akşam mutfağa geçip yemek hazırlarken içinden geçirdiği cümle, kimsenin duymadığı bir monolog olur:

> “Ben çalışıyorum, yetiştiriyorum, hissediyorum… Ama hâlâ görünmezim.”

Ali o sırada bilgisayar başında, iş maillerine bakmaktadır.

İkisi aynı evde, farklı dünyaların sessizliğinde yaşamaktadırlar.

---

Bir Dönüm Noktası: Okul Toplantısı

Bir hafta sonra, okulda bir veli toplantısı düzenlenir.

Elif velilerle ilgilenirken, Ali de destek olmak için gelir. Toplantıda okulun bilim projesi tanıtılacaktır.

Elif kürsüde konuşurken, bir veli (erkek) sesini yükseltir:

> “Hanımefendi, siz güzel anlatıyorsunuz ama bu projeyi asıl teknik olarak açıklayacak biri yok mu?”

O an sınıfta bir sessizlik olur. Elif’in gözleri kısa bir an donakalır.

Ali, o anda bir şey fark eder:

Kendisinin işte her gün sözünü kesip düzelttiği kadınların yüzlerinde de bu donukluk vardır.

Elif’in sesini toparlaması birkaç saniye sürer ama o birkaç saniye Ali için yılların farkındalık anına bedeldir.

---

İçsel Muhasebe: Ali’nin Dönüşümü

O gece Ali, arabada sessizce eve dönerken aynadan Elif’in yorgun yüzüne bakar.

Yıllardır hesap kitapla yaşayan beyninde, ilk kez duygusal bir denklem kurulur:

> “Ben işte saygı görüyorum çünkü erkek mühendis olarak doğdum. O ise iki kat çalışıyor, yarısı kadar görünür olabiliyor.”

Bu düşünce Ali’yi sarsar.

Eve geldiklerinde Elif’e sarılır, bu kez kelimeleri dikkatle seçerek söyler:

> “Bugün seni orada izlerken, insanların nasıl küçümsediğini gördüm. Ve sanırım ben de zaman zaman aynı şeyi yaptım fark etmeden.”

Elif başta şaşırır, sonra gülümser. O cümle bir özür değil, bir uyanıştır.

---

Forum Tadında Sorgulama: Eşitlik Kimler İçin Önemli?

İşte bu hikâye bize şunu hatırlatıyor forumdaşlar:

Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece “kadınlar için” değil, adaleti isteyen herkes için önemli.

Erkekler için, çünkü kalıplaşmış “güçlü olma” beklentisi altında eziliyorlar.

Kadınlar için, çünkü sürekli “yeterince güçlü değilmiş gibi” görülüyorlar.

Çocuklar için, çünkü gördükleri roller onların geleceğini şekillendiriyor.

Ve toplumun tamamı için, çünkü eşitsizlik sadece bireyi değil, kültürü hastalandırıyor.

Ali’nin stratejik zekâsı, Elif’in empatisiyle birleştiğinde bir şey açığa çıkıyor:

Eşitlik sadece hak mücadelesi değil, insan olma biçimidir.

---

Geleceğe Bakış: Sessiz Değil, Eşit Bir Dünya

Elif birkaç ay sonra okulda proje koordinatörü olur.

Ali artık işe giderken kahvesini kendi hazırlar, çocukları okula bırakır.

Evin içinde küçük bir devrim olur.

Bir sabah Elif gülerek der:

> “Ali, bugün senin toplantın var, benim de sunumum. Şans dileyelim birbirimize.”

> Ali cevap verir:

> “Eşit şartlarda şans dileyelim o zaman.”

Ve o anda fark ederler ki, eşitlik bir tabela değil, yaşam biçimi haline gelmiş.

---

Forumdaşlara Söz: Senin Hikâyende Kim Var?

Belki siz de Ali gibisiniz — anlamak için biraz zamana ihtiyaç duyanlardan.

Belki Elif gibisiniz — sabırla, sevgiyle ama güçlü durarak dünyayı değiştirenlerden.

Belki de ikisinin arasında, gözlemci bir yolcusunuz.

Şimdi sizden duymak isterim:

Sizce toplumsal cinsiyet eşitliği kimin için önemli?

Bir an, bir olay, bir insan, sizi bu konuda düşünmeye itti mi?

Forumda hep birlikte konuşalım; çünkü bazen bir hikâye, bin kanunu bile değiştirebilir.

> “Eşitlik bir hedef değil, birlikte yürünecek bir yoldur.” 💬